Altun: Gazeteciler Tehdit Altında
Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze ve Lübnan’daki katliamı dünyaya anlatan gazetecilerin sadece İsrail güvenlik güçlerinin değil, sivil görünümlü İsrailli işgalcilerin de hedefinde olduğunu belirtti. İsrailli bir işgalcinin canlı yayında TRT Haber ekibini taciz edip, yayını durdurmaya çalışmasının bu tehdidin son örneği olduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti: “İsrail polisinin de provokatörü değil TRT çalışanlarını gözaltına alıp soruşturma başlatması İsrail’in topyekun bir cinnet yaşadığını bir kez daha gösterdi. Katil İsrail ne yaparsa yapsın, Gazze ve Lübnan’dan iletişim koridorunu açık tutacak gazeteciler hep var olacak.”
Altun’ın açıklamaları, Gazze ve Lübnan’daki olayların sadece bir kısmını yansıtıyor. Gazetecilerin bölgedeki yaşananları dünyaya aktarması, onları sadece askeri güçlerin değil, sivil halkın da hedefi haline getiriyor.
İsrail’in Gazetecilere Yönelik Tutumu
İsrail’in son dönemde gazetecilere karşı tutumu ise endişe verici boyutlara ulaşıyor. Altun’un belirttiği gibi, İsrailli işgalcilerin sivil görünümlü olarak gazetecilere saldırması ve hatta TRT Haber ekibine karşı saldırgan tavırlar sergilemesi, basın özgürlüğünün ne kadar kritik bir durumda olduğunu gözler önüne seriyor.
Bu olaylar, sadece bölgedeki çatışmaları değil, basın özgürlüğünü de etkileyen bir boyuta sahip. Gazetecilerin her şart altında haber yapma özgürlüğünü savunmaları, demokrasilerin temel taşlarından birini oluşturuyor.
Altun’un bu çıkışı, gazetecilere yönelik tehditlerin ve saldırıların sadece bölgesel değil, küresel bir sorun olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Gazetecilere yönelik bu tür saldırıların kınanması ve basın özgürlüğünün her koşulda savunulması gerektiği vurgulanıyor.