Gazze, uzun süredir devam eden soykırımın acı gerçeğine ev sahipliği yapıyor. Ancak bu yıkımın daha sessiz ama derin bir yüzü var. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin verilerine göre, Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 28 binden fazla kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti. Bu, her saat başı bir kadın ve bir kız çocuğunun saldırılarda öldüğü anlamına geliyor. BM, bu durumu “kadınlara karşı orantısız bir yıkım” ve “sistematik bir imha riski” olarak tanımlıyor.
Gazzeli kadınlar, savaş öncesi dönemde ev içi işletmelere ve kayıt dışı işlere katılarak ekonomiye önemli katkılarda bulunuyordu. Ancak İsrail saldırılarıyla birlikte bu zorlu yapı çöktü. Fabrikalar kapanırken, kadınlar çadırlarda veya enkaz altında mikro işletmelerini kurmaya başladılar. Evden yapılan işler, aileler için önemli bir gelir kaynağı haline geldi.
Gazzeli kadınlar, açlıkla, su eksikliğiyle ve güvenlik tehditleriyle boğuşurken aynı zamanda üretmeye devam ediyor. Ev içi üretim ağları, kadınların hayatta kalmasını sağlıyor. Geleneksel cinsiyet rollerinin dışına çıkan bu kadınlar, aşçılıktan su taşımaya, bakımdan üretime kadar birçok role sahip oluyor.
Gazze’deki kadınlar, resmi koruma mekanizmaları olmaksızın hayatlarını sürdürüyorlar. Sosyal güvence yok, ancak kadınların dayanıklılığı ve kararlılığı hiçbir engeli aşacak kadar güçlü. Her şeyini kaybeden kadınlar, kendi imkanlarıyla yeni başlangıçlar yapıyor ve hem kendi geçimlerini sağlıyor hem de çevrelerine yardım eli uzatıyorlar.
Reklam & İşbirliği : [email protected]