Yürürlükteki mevzuat, memurların ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı ve ikinci görev yasağına dair net hükümler içermektedir. 657 sayılı Kanunun 28’inci maddesi, memurların ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamayacaklarını, ticari mümessil veya ticari vekil olamayacaklarını, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunamayacaklarını belirtir. Ayrıca, 657 sayılı Kanunun 87’nci maddesi, memurlara ikinci görev verilmesini öngören hükümleri saklı tutar.
Bu düzenlemeler ışığında, memurların arabuluculuk faaliyeti yürütüp yürütemeyecekleri konusu açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak, bilirkişilik faaliyetinden dolayı memurlara ücret ödenmesine imkan verilirken, arabuluculuk faaliyetine yer verilmemiştir. 657 sayılı Kanunun 146’ncı maddesi, memurlara kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceğini belirtir.
Bu durum, arabuluculuk faaliyetinin kazanç getirici bir faaliyet olduğu göz önünde bulundurulduğunda, memurların arabuluculuk faaliyetini yürütemeyecekleri sonucuna ulaşılmasına neden olmaktadır. 6235 sayılı Kanun ve bu Kanun gereği yürürlükte bulunan Yönetmelik düzenlemelerinde, memurların arabuluculuk faaliyetini yürütüp yürütemeyeceklerine dair lehe veya aleyhe bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, 657 sayılı Kanunda arabuluculuk ücreti açık bir şekilde yer almadığından, bu faaliyetin icrasının yapılacağını ve kazanç elde edileceğini söylemek zor olacaktır.
Bu haber, memurların arabuluculuk faaliyeti yürütme yetkisi ve ücret elde etme durumunun mevcut mevzuat çerçevesinde açık olmadığını ve bu konuda net bir düzenleme yapılmasının gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu durum, memurların mesai saatleri içerisinde arabuluculuk yapmalarının kamu hizmeti bağlamında uygun olmadığını da göstermektedir. Bu nedenle, memurların arabuluculuk faaliyeti yürütme yetkisi ve bu faaliyetten kazanç elde etme durumu, mevcut mevzuatın sınırları içinde değerlendirilmelidir.